- mühmel
- 阿́ s. 旧́1. 荒芜的, 荒废的, 弃置的, 无人照管的; 被抛弃的, 被废弃的: \mühmel bir bina 被废弃的楼房2. 太随便的, 邋遢的, 不整洁的: \mühmel bir giyiniş 太随便的衣着3. 毫无意义的, 无关紧要的, 空洞的
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
mühmel — sf., esk., Ar. muhmel Bırakılmış, bakılmamış, ilgisizliğe uğramış … Çağatay Osmanlı Sözlük
MUHMEL — Tüylü ve saçaklı nesne … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜHMEL — İhmâl edilmiş. Bırakılmış. Kıymet verilmemiş. Bakılmamış. * Mânasız ve boş söz, cümle. Sonraya atılmış. * Boşlanmış. * Edb: Noktasız harf, noktasız harflerle yazılmış olan. * Ebcedde: Noktasız harflerin hesabı ile çıkan tarih … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜHMELAT — (Mühmel. C.) Anlamsız ve mânâsız boş sözler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Leipzig-Marathon — 32. Leipzig Marathon 2008 Der Leipzig Marathon (offizielle Schreibweise Leipzig Marathon) ist ein Marathonlauf in Leipzig. Er wird seit 1977 ausgetragen und findet seit dem Jahr 2000 im April statt. Veranstalter und Ausrichter sind seit 2007 die… … Deutsch Wikipedia
BÎ-NUKAT — f. Ebced hesabında noktasız harfler. (Bak: Mühmel … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜCERRED — (C.: Mücerredât) Yalnız, tek. * Hâlis, saf, katışıksız, karışık olmayan. Tek başına. * Çıplak, soyulmuş. * Tek başına yaşayan, evlenmemiş, bekâr. * Edb: Kur ân yazısında noktasız harflerle yazılı mensur veya manzume. Bu şekil yazıya mahzuf veya… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ULUM-U ÂLİYE — (Âlet. den) Âlet ilimleri. (Gramer, sarf, nahiv, belâgat ve mantık gibi.)(Ulum u medarisin tedennisine ve mecrayı tabiiden çevrilmesine bir sebeb i mühim budur: Ulum u âliye $ maksud u bizzat sırasına geçtiğinden, ulum u âliye $ mühmel kaldığı… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İ'MAL — Yapmak. İşlemek. İhdas eylemek. * Kullanmak. * Zabt, idare ve hâkimlik etmek. * Fık: Sözü mühmel bırakmayıp bir mâna ile mukayyed ve yüklü eylemek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük